AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Pozantı’da

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik Referandum çalışmaları kapsamında Pozantı’da EVET mitingi yaptı.

Çarşamba günü öğle saatlerinde düzenlenen EVET mitinginde yağan yağmura aldırış etmeyen Pozantılılar miting saatine yakın alanı doldurmaya başladılar. Bakan Ömer Çelik gelmeden önce Pozantı Ak Parti İlçe Teşkilatında başkanlık yapmış eski ilçe başkanlarından Kamil Erbil, Sami Demir, Yusuf Ulussever, Milletvekili Adaylarından Kürşat Akpınar ve Ramazan Demir, Belediye Başkanı Sami Baysal ve MHP İlçe Başkanı Durmuş Taşpınar ile birlikte İlçe Başkanı Yusuf Arısoy, Kadın Kolları Başkanı Büşra Durmuş ve Gençlik Kolları Başkanı Gani Ergül halkı selamladılar.

Ak Parti Pozantı İlçe Başkanı Yusuf Arısoy, referanduma artık sadece 4 gün kaldığını bu süre zarfında gece gündüz hiçbir saati boşa harcamadan ülke için, vatan için kapı kapı dolaşıp daha gayretli olacaklarının altını çizerek kısa bir konuşma yaptı. Yağan yağmura aldırış etmeden miting alanını dolduran tüm vatandaşlara ise gönülden teşekkür etti.

Akabinde milletvekili adaylarından Ramazan Demir ise kısa bir halkı selamlama konuşması yaptıktan sonra AB Bakanı Ömer Çelik sahneye çıkarak halka hitap etti.

“Onlar istiyor ki hiçbir şey değişmesin”

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Onlar istiyor ki hiçbir şey değişmesin. Cep telefonlarındaki yazılımlar bile değişiyor, onlar bile 3 ayda bir değişiyor. Tabii ki siyasetin yazılımı da değişecek ama CHP’ye sorsan onlar, ‘Hayır efendim hiçbir şey değişmesin. Yeşilçam filmlerinde gördüğünüz ankesörlü telefonlar var ya herkes onu kullansın’ diyor. Millet artık akıllı telefon kullanıyor.” dedi.

Çelik, Pozantı ilçesinde düzenlenen “halkla buluşma” etkinliğinde, Türkiye’nin yaklaşık 200 yıldır daha iyi bir yönetim modeli için tartıştığını söyledi.Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin parti meselesi değil devlet meselesi olduğunu vurgulayan Çelik, “Sistem krizlerinin geride kalmasını istiyorsak yepyeni bir döneme geçmek zorundayız.” diye konuştu. Çelik, koalisyonların ve krizlerin olmadığı yeni bir modele geçilmesi gerektiğine işaret ederek, her seçim yapıldığında istikrarlı bir modelin ortaya çıkmasının Türkiye’nin geleceği için önemine işaret etti.

16 Nisan’dan sonra geçilecek sistemde koalisyon tehlikesi yaşanmayacağını anlatan Çelik, şöyle konuştu:

“Millet 1960 ihtilalinden önceki seçimde merhum Menderes’i Başbakan yaptı. Millet ne dedi, ‘Ben bu Başbakan ve bu hükümet tarafından yönetilmek istiyorum.’ Sonra tuttular, elinde silah olan çete bir darbe gerçekleştirdi. Darbe esasında milletin kurduğu hükümete karşı gerçekleştiriliyor, milletin iradesini çalıyor, zayıflatıyor. Ondan sonra başbakanı ve bakanlarını idam ettiler. Biz şehit bir Başbakanın ve şehit Bakanların acısını hala yüreğimizde taşıyoruz.”

“Cep telefonlarındaki yazılımlar bile değişiyor”

Muhalefetin değişime karşı tutum takındığını dile getiren Çelik, “Onlar istiyor ki hiçbir şey değişmesin. Cep telefonlarındaki yazılımlar bile değişiyor, onlar bile 3 ayda bir değişiyor. Tabii ki siyasetin yazılımı da değişecek ama CHP’ye sorsan onlar, ‘Hayır efendim hiçbir şey değişmesin. Yeşilçam filmlerinde gördüğünüz ankesörlü telefonlar var ya herkes onu kullansın’ diyor. Millet artık akıllı telefon kullanıyor. Millet başka bir çağa geçmiş. Bunların ‘Steve Jobs’ diye bir adamın ‘Iphone’ diye bir telefon icat ettiğinden haberi yok. Bunlar hala Alexander Graham’ın bulduğu telefon düzeyinde kalmışlar. Hayat değişmiş.”

Çelik, rejim değişikliği tartışmalarına değinerek şöyle devam etti:

“Ne zaman millet lehine, devlet için iyi iş yapacak olsanız, milletin iradesini ne zaman güçlendirecek olsanız CHP yöneticilerinin aklına rejim değişikliği geliyor. Asıl bu iki de bir rejim krizi yaratmaya çalışanların üye olduğu parti var. Millet için, devlet için iyi bir şey yapmaya çalıştığınızda, Türkiye’de adını çok az kimsenin bildiği, sürekli rejim krizi çıkarmaya çalışan bir parti var. Bu partinin adı rejimi istismar partisi. Bunların değişik partilerde, gruplarda, değişik kimliklerde üyesi var. Rejimi istismar partisinin tek görevi var. Görevi, aman bu milletin gücü artmasın, aman bu milletin iradesi güçlenmesin. Niye? Milletin iradesi güçlenirse kendilerine bu siyasette yer olmadığını biliyorlar, kendilerine hükümet etme fırsatı olmayacağını biliyorlar. Onların yegane umut bağladığı şey, millet zayıflasın, milletin gücü zaafa uğrasın, milletin kurduğu iktidarlar kuşatılsın, hırpalansın, onlar aradan bir krizle çıksınlar. Geçmişte bunu yaşadık.”

“Devlet içerisinde gizli bir devlet gibi hareket ediyorlardı”

Bakan Çelik, 1960 darbesini destekleyenlerin kim olduğunu sorarak şunları kaydetti: “Rejim değişikliğinden bahseden, rejimi istismar partisinin en önde gelen üyeleriydi. 28 Şubat’ta bu milletin iradesi, eli silahlı birtakım adamların müdahalesiyle gasp edilmeye çalışılırken bunu destekleyenler kimdi? Çocukları okullara sokmuyorlardı, kılık kıyafetten ötürü. Bu ülkedeki herkese de zulmediyorlardı. Hükümetleri hırpalıyorlardı, başbakanları ve hükümetleri kuşatıyorlardı. Devlet içerisinde gizli bir devlet gibi hareket ediyorlardı. Niye? Aman milletin iradesi güçlenmesin, bu ülkede hükümete mührünü vurmasın, sandığa ve devlete mührünü vurmasın.”

Bakan Çelik, programın ardından bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet etti, çay içti.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*